Empati, Liderlik, Alçakgönüllülük (Çin)

Kısa – Kısa (4-6 dakika) – Yaklaşık 280 kelime

Çin’in bilge İmparatoru, halkının hayatını derinden anladığına ve onların çektiği sıkıntıları bildiğine inanıyordu. En güvendiği danışmanı ise bu konuda şüpheliydi. Bir gün İmparator’a, “Majesteleri,” dedi. “Bir metni okumakla, o metnin anlattığı hayatı yaşamak aynı şey değildir.” İmparator bu sözlere alındı ve danışmanından bunu kanıtlamasını istedi. Danışman, İmparator’a bir teklif sundu: Sadece bir günlüğüne kılık değiştirip sıradan bir çiftçi gibi pirinç tarlalarında çalışacaktı. İmparator, bunun kolay bir görev olacağını düşünerek kabul etti. Ertesi sabah, şafak sökmeden eski püskü kıyafetler içinde tarlalara vardı. Gün boyu, kavurucu güneşin altında, çamurlu suyun içinde yalınayak çalıştı. Sırtı hiç bilmediği bir ağrıyla kasıldı, elleri su topladı ve susuzluktan dili damağına yapıştı. Öğle yemeği olarak yediği bir avuç lapa pirinç, saraydaki ziyafetlerden daha lezzetli geldi. Akşam güneş batarken, bitkin bir halde tarladan ayrıldı. O gün, bir çiftçinin hayatının, raporlarda okuduğu sayılardan ve kelimelerden ne kadar farklı olduğunu iliklerine kadar hissetti. Saraya döndüğünde artık aynı İmparator değildi. O günden sonra çıkardığı her fermanda, aldığı her kararda, çamurun kokusunu, güneşin yakıcılığını ve o bir avuç pirincin değerini hatırladı. Ve ülkesini eskisinden çok daha büyük bir bilgelik ve merhametle yönetti.