Fedakarlık, Evlat Sevgisi, Kader (Kore)

Orta – Orta (7-9 dakika) – Yaklaşık 360 kelime

Sim Cheong adında güzeller güzeli ve iyi kalpli bir kız, kör babası Sim Hak-gyu’ya bakarak büyüdü. Babası, kızının çalışıp getirdiği az bir parayla geçimlerini sağlıyordu. Bir gün babası, bir keşişle karşılaştı. Keşiş ona, eğer Buda tapınağına 300 çuval pirinç bağışlarsa gözlerinin açılacağını söyledi. Zavallı adam, bu imkansız vaade inanarak söz verdi. Ancak sözünü yerine getiremeyeceğini anlayınca büyük bir kedere boğuldu. Babasının bu üzüntüsüne dayanamayan Sim Cheong, bir çözüm aradı. O sırada, denizin ejderha kralını yatıştırmak için bakire bir kızı kurban etmek isteyen tüccarlarla karşılaştı. Babasının gözleri açılsın diye, 300 çuval pirinç karşılığında kendini tüccarlara sattı. İndangsu Denizi’nin ortasına geldiklerinde, Sim Cheong babası için dua etti ve kendini dalgalara bıraktı. Ancak denizin ejderha kralı, onun bu inanılmaz fedakarlığından o kadar etkilendi ki, onu öldürmek yerine su altındaki sarayında ağırladı. Bir süre sonra, onu dev bir lotus çiçeğinin içine koyarak yeryüzüne geri gönderdi. Balıkçılar tarafından bulunan bu dev lotus çiçeği, ülkenin imparatoruna sunuldu. Çiçek açıldığında içinden çıkan Sim Cheong’un güzelliği karşısında imparator hayran kaldı ve onunla evlendi. Ancak Sim Cheong, babasını hiç unutmuyordu. İmparatoriçe olarak, ülkedeki tüm kör erkekler için büyük bir ziyafet düzenledi. Ziyafetin son gününde, yaşlı ve yıpranmış babası da saraya geldi. Sim Cheong, “Babacığım!” diye bağırarak ona koştu. Kızının sesini duyan ve ona kavuşan babasının gözleri o anda bir mucize eseri açıldı.