Yuki-onna (Kar Kadını)

Doğaüstü, Trajedi, Tutulmayan Sözler (Japonya – Kaidan)


Orta – Orta (7-9 dakika) – Yaklaşık 360 kelime


İki oduncu, genç Minokichi ve yaşlı Mosaku, bir kış gecesi şiddetli bir kar fırtınasına yakalandı. Dağda terk edilmiş bir kulübeye sığındılar. Gece yarısı, Minokichi yüzüne vuran dondurucu bir rüzgarla uyandı. Gördüğü şey kanını dondurdu: Bembeyaz giysiler içinde, teni kar gibi beyaz, uzun siyah saçlı, hayalet kadar güzel bir kadın kulübedeydi. Kadın, yaşlı Mosaku’nun üzerine eğildi ve buz gibi nefesini üfledi. Yaşlı adam anında donarak can verdi. Kadın sonra Minokichi’ye yaklaştı. Genç adam korkudan hareket edemiyordu. Kadın, “Seni de onun gibi öldürecektim,” diye fısıldadı. “Ama çok genç ve yakışıklısın. Sana acıdım. Ama bir şartla: Bu gece burada olanları hiç kimseye, ama hiç kimseye anlatmayacaksın. Eğer anlatırsan, nerede olursan ol seni bulur ve öldürürüm.” Minokichi dehşet içinde yemin etti. Yıllar geçti. Minokichi o korkunç geceyi unutmaya çalıştı. Bir gün, Yuki (Japonca’da “kar” demektir) adında güzeller güzeli bir genç kadınla tanıştı. Evlendiler, çocukları oldu ve çok mutlu bir hayat sürdüler. Yuki, harika bir eş ve anneydi. Karlı bir kış akşamı, Minokichi dikiş diken karısı Yuki’ye bakarken, onun güzelliği ve beyaz teni ona yıllar önceki o korkunç geceyi hatırlattı. Verdiği yemini unuttu ve karısına gülümseyerek, “Sana baktıkça aklıma tuhaf bir olay geliyor,” dedi. “Gençken, tıpkı senin gibi güzel, hayalet bir kadınla karşılaşmıştım…” Hikayeyi anlatmayı bitirdiği anda, Yuki’nin gülen yüzü aniden donuklaştı. Ayağa kalktı ve o hayaletimsi güzelliği geri geldi. “O kadın bendim!” diye bağırdı buz gibi bir sesle. “Sana yeminini bozmamanı söylemiştim! Sözünü tutmadığın için seni hemen öldürmem gerekirdi… Ama şu uyuyan çocuklarımızın hatırı için… Onlara iyi bak.” Bu sözlerle Yuki’nin bedeni eriyerek parlak beyaz bir sise dönüştü ve bacadan dışarı süzülerek kar fırtınasının içinde kayboldu. Minokichi onu bir daha asla görmedi.

Hikayeyi Değerlendir : 

0 / 5

Your page rank: