Dostluk, Ahlak, Zenginliğin Etkisi (Kore)

Kısa – Kısa (4-6 dakika) – Yaklaşık 280 kelime

Çocukluktan beri birbirlerinden hiç ayrılmayan iki çok yakın dost, birlikte uzun bir yolculuğa çıkmışlardı. Yolda yürürken, parlak bir şey fark ettiler. Toprağı kazdıklarında, büyük bir altın külçesi buldular. Sevinçle birbirlerine sarıldılar. “Ne kadar şanslıyız!” dediler. “Bunu paylaşacağız ve ikimiz de rahat bir hayat süreceğiz.” Ancak yola devam ettikçe aralarına bir sessizlik çöktü. Neşeleri, yerini şüpheye bırakmıştı. Büyük olan düşünmeye başladı: “Eğer bu altının hepsi benim olsaydı, ne kadar zengin olurdum. Belki de bir yolunu bulmalıyım.” Küçük olan da kendi kendine, “Ya gece uyurken beni öldürüp altının hepsini alırsa? Ona güvenebilir miyim?” diye düşünüyordu. Bir nehir kenarında mola verdiler. Büyük olan, “Sen burada dinlen, ben biraz yiyecek bulup geleyim,” dedi. Giderken, topladığı meyvelerden birini zehirledi. Geri döndüğünde meyveyi arkadaşına uzattı. Arkadaşı meyveyi yedikten kısa bir süre sonra can verdi. Planı işleyen adam, sevinçle altının hepsini kendine aldı. Ancak çok susamıştı. Arkadaşının öldüğü nehrin kenarına eğildi ve kana kana su içti. Bilmediği şey ise, ölen arkadaşının son anlarında, zehirlendiğini anlayıp matar_asındaki zehri nehre boşalttığıydı. Birkaç dakika sonra, o da zehirlenerek can verdi. Altın külçesi ise, iki cansız bedenin yanında, nehir kenarında tek başına parlamaya devam etti.