Sanat, Mükemmellik, Efsane (Japonya)

Kısa – Kısa (4-6 dakika) – Yaklaşık 260 kelime

Japonya’nın tarihinde, ahşaba hayat verebildiğine inanılan Hidari Jingorō adında efsanevi bir heykeltıraş yaşardı. Yaptığı oymaların o kadar gerçekçi olduğu söylenirdi ki, geceleri canlanıp etrafta dolaştıkları fısıldanırdı. Bir gün, ülkenin en büyük tapınaklarından birinin başrahibi, Jingorō’yu yanına çağırdı ve tapınağın ana kapısı için bir süsleme yapmasını istedi. “Öyle bir eser yap ki,” dedi başrahip, “tapınağımızın ruhunu yansıtsın ve onu sonsuza dek korusun.” Jingorō haftalarca çalıştı. Sonunda eseri ortaya çıktığında herkes biraz hayal kırıklığına uğradı. Çünkü Jingorō, vahşi bir kaplan veya korkutucu bir ejderha yerine, mışıl mışıl uyuyan bir kedi (Nemuri Neko) oymuştu. Rakipleri onunla alay etti: “Tapınağı uyuyan bir kedi mi koruyacak?” Jingorō sadece gülümsedi ve, “Dikkatli bakın,” dedi. “Kedi uyurken, fareler özgürce oynayabilir.” Bu sözüyle, tapınakta barış ve sükunet hüküm sürdüğünü, kimsenin kimseden korkmasına gerek olmadığını anlatıyordu. Ancak efsaneye göre hikayenin bir katmanı daha vardı. Rakip bir heykeltıraş, Jingorō’yu alt etmek için tapınağın başka bir yerine minik fareler oymuştu. Fakat ne zaman baksalar, fare heykelleri hep aynı yerde duruyordu. Çünkü Jingorō’nun kedisi o kadar gerçekçiydi ki, geceleri canlanıp fareleri avlayacağından korkan fare oymaları, korkularından asla hareket edemiyordu. Jingorō’nun eseri, sadece barışı simgelemekle kalmıyor, aynı zamanda o barışı koruyacak gizli bir güce de sahip olduğunu kanıtlıyordu.