Samuray Felsefesi, Duygu Kontrolü, Zihinsel Güç

Kısa – Kısa (4-6 dakika) – Yaklaşık 240 kelime

Bir zamanlar, yaşlı ve bilge bir samuray ustası, öğrencilerine ders vermeye ara verip dinlenmeye çekilmişti. Ancak şöhretini kıskanan genç ve kavgacı bir samuray, onu herkesin önünde küçük düşürmek için yaşadığı kasabaya geldi. Genç samuray, yaşlı ustanın karşısına dikildi ve ona hakaretler yağdırmaya başladı. Atalarına, onuruna, ailesine… aklına gelen en ağır sözleri söyledi. Saatlerce bağırdı, çağırdı, onu kışkırtmak için elinden geleni yaptı. Fakat yaşlı usta, tüm bu hakaretler boyunca bir heykel gibi sakin kaldı. Yüzünde en ufak bir öfke belirtisi yoktu. Sonunda genç samuray yoruldu, tükendi ve aşağılanmış bir şekilde orayı terk etti. Ustanın bu kadar hakarete sessiz kalmasına şaşıran öğrencileri, ona sordular: “Ustam, nasıl bu kadar aşağılanmaya dayanabildiniz? Neden kılıcınızı çekip ona haddini bildirmediniz?” Yaşlı usta öğrencilerine döndü ve sordu: “Eğer biri size bir hediye getirse, ama siz o hediyeyi kabul etmeseniz, o hediye kime ait olur?” Öğrencilerden biri, “Elbette hediyeyi getirene ait olur,” diye cevap verdi. Yaşlı usta gülümsedi. “İşte öfke, kıskançlık ve hakaret de böyledir,” dedi. “Eğer onları kabul etmezseniz, getirene ait olarak kalırlar.”